PEMBE DÜŞLER

Torosta maviliğe dalan gözlerimiz

Torosta maviliğe dalan gözlerimiz avlu serinliğinde buğulu bakardı.

Nereye baksa devrim yaratan cümleleri orucu bozulmuş dudaklara bırakırdı. Katran karası fırtınalardan sonra maviliğe çalan renkte suskunluk yaşardı. Gelincik tarlalarında güneş doğacak ümidiyle bendeki seni yaşardı.

Boğazıma düğümlenmiş cümleler heybemi taşırıyordu.

Kulak sağır, gözler kısık bakıyordu.

Dağ eteklerinde gamzelerimin çukuruna sevinçler topluyordum.

Saçlardan, sakallardan vazgeçmiştim.

İçimi saran çocuk heyecanına anlam yüklemeye çalışıyordum.

Gitmeye niyeti yoktu hayallerimin.

Gözlerim, ruhuma misafir olmayı bilmiyordu.

Haylazdı, munzurdu.

Yağmur damlası kokan bir çift ele hasretti.

Yüreğim ateşteyken telaffuz etmeye çalıştığım cevapsız sorular boncuk tanesi gibi ipe diziliyordu.

Vicdan kalbimin derinliklerine ağır geliyordu.

Onu taşımak deve yükü ağırlığı gibi görünüyordu.

Yamalı gülüşlerimi yağlı boya tablolara bırakmıştım.

Çevirdiğim her sayfa alaturka hüzünden başka bir şey değildi.

Tahammül sınırımı aşsa da yapbozun eksik bir parçası vardı.

O olmazsa sevda mutluluk getirmezdi.

Topladım pılımı, pırtımı incitmeden, kırmadan, dağıtmadan süt beyazı kağıtlarda Sibirya soğuğunun içinde gramafon çalıp müzik dinliyordum.

Rüzgar ağaçlarda dolanıyordu.

Kartopu çocukların ellerinde.

Yine de mevsim değişecek diye ümit vardı, insan değişecek diye!…

Yazar-Şair Nuray Kaya