Emekliler Ocak’da Alacakları Zamdan Umutsuz

Türkiye’deki milyonlarca emeklinin gözü,

Türkiye’deki milyonlarca emeklinin gözü, TÜİK’in altı aylık enflasyon verisine bağlı olarak Ocak ayında netleşecek maaş zamlarında. Her yıl Ocak ve Temmuz dönemlerinde maaşlarına zam alan emekliler, Umutsuzluk içinde hükümetten olumlu yüz güldürecek zam haberi bekliyor, ancak merkez bankası ve maliye bakanına göre pek umutları yok.

Emekli ve memur her 6 ayda bir zam alıyor. Temmuz ayında SSK ve Bağ-Kur emekli zammı yüzde 24,73, memur ve memur emekli zammı yüzde 19,31 olarak açıklandı. En düşük emekli maaşı da 10 bin liradan 12.500 liraya yükseldi. Merkez Bankası’nın anketi ile zam tahminleri belli oldu.

Merkez Bankası Eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’nin sonuçlarını duyurdu. Buna göre piyasa katılımcılarının yıl sonu tüketici fiyatları (TÜFE) beklentisi yüzde 43,31’den yüzde 43,14’e indi. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 28,71 iken, bu anket döneminde yüzde 27,49 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 19,30 ve yüzde 18,38 olarak gerçekleşti.

Tahminin gerçekleşmesi durumunda 2024’ün ikinci yarısındaki enflasyon yüzde 14,76 olarak çıkacak. Bu rakam SSK ve Bağ-Kur emekli maaşı zammı anlamına geliyor. Memurlar ve memur emeklileri içinse enflasyon farkı yüzde 4,33 olarak. Ocak zammı ise yüzde 10,59’a ulaşacak.

4 milyona yakın emekli Temmuz artışı sonrası sıfır zam alınca en düşük emekli maaşı 10 bin liradan 12.500 liraya yükseltilmişti. Ancak enflasyon rakamlarındaki düşüş Ocak ayında da aynı sorunu ortaya çıkaracak. Bu kapsamda en düşük emekli maaşı Ocak ayında yeniden değerlendirilecek. Bu kapsamda hükümetin masasında 14-15 bin TL rakamının olduğu şimdiden dile getiriliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamasına göre, bu kez maaşlara refah payı zammı da hükümetin gündeminde yer almıyor.

Diğer yandan kök aylıkları 8 bin TL’nin altında olan emekliler de  maaşlarında bir zam göremeyecek. 12500 TL olan en düşük emekli aylığında iyileştirme yapılıp yapılmayacağı da belirsiz Emekli aylık ortalama hesaplamaları %70 lerden %25-28 lere düştü böyle olunca da kök maaşlar düşük ve gelen zam oranlarıda maaşlara düşük yansıyor bunun eskisi gibi % 70 lerden hesaplanması gerekiyor hesaplanmadığıtakdirde emekli hep ezilecek kök maaş altında yeraltına gömülmüş olacak.

“200 lira artık 20 lira değerinde” olan bir Türkiye de yaşıyoruz fırsatçıların kol gezdiği bu ortamda kontrolsüz rakamlarla paranın değeri düşerek emekli tamamen ezik yoksul bir yaşama gidiyor ve böylece emekli geçim sıkıntılarının devam edeceğinden yakınıyor.

Tek başına yaşamasına rağmen bir emekli maaşıyla 12500 maaş,10000 kira, Cumhurbaşkanımızın simit hesabına göre bile elektrik,su derken geçinemediği açıkça orta da ancak bunu bilerek veya bilmeyerek yetkililer görmezden geliyor .

Emekli olduğum ilk dönemde yaşam şartları daha rahat sonrasında gelen zamlar ,kök maaş hesabı derken Emekli ile çalışan arasında bile çok az maaş farkı varken yeni hesaplarla uçurum açıldı emekli uçurumun ucuna geldi düştü düşecek ve canından olacak böylece emekli sayısı azalmış olacak yetkililerde büyük bir ihtimalle böyle bir yaşamda emekli görmek istiyorlar.

Emeklilerde memurlar gibi sendikalaşma, sözleşme hakkı almalı ve bende varım demelidir ancak nedense emeklinin sendika kurması engelleniyor şu anda anayasa mahkemesinde sendikal hak için bir umutla bekliyoruz.

Bu hayat koşullarında yaşam çok zor. Markete, pazara gidiyorsun, paranın bir değeri yok. 200 lira artık 20 lira değerinde. En fazla harcadığımız şeyler, elektrik, su faturaları ve market alışverişleri. Olmuş 600 lira Ete yanaşamıyoruz zaten.

Ben şuan ev kirası ödemiyorum birde kira da olacağımı düşünürsek durum Vahim

Tüm emeklilerin çoğunluğu aynı şekilde yaşam veriyor ve “Kiraya çıkarsam hayatım biter” Mantığında Kiralar, en az 10 bin lira. O zaman mümkün değil geçinmek, hayatım biter.diye düşünüyor emekli ve bildiğimiz bu şartlarda emekliler var bu yanlışları düzeltmek içim MESK memur ve emekli sendikaları konfederasyonu olarak dur diyoruz biran evvel emekliye yaşam hakkı verilmeli diyoruz hükümete ve yetkililere sesleniyoruz.

TÜİK’in enflasyon hesaplamasına inanmıyoruz. 1liralık bir yiyeceğin 10 olduğu piyasa da nasıl bir hesapla düşük çıkıyor anlaşılmış bir matematik hesabı değil.

Emekliler hayallerini bile gerçekleştiremiyorlar “Emekli olduğumda daha rahat bir yaşam süreceğim diye düşünürken deniz kenarında yaşamayı,tatil yaparak torunlarla hayal ediyorken şimdi denize dahi giremiyorlar.

Ocak’da yapılacak zam ile emekli maaşının en az 20-25 bin TL olmasını istiyoruz.

Açlık sınırı altındaki emekliler Memur ve Emekli Sendikalrıkonfedarayonu (MESK) in hesaplamalarına göre Türkiye’de Eylül ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı ya da bilinen adıyla açlık sınırı 27BİN270 lira TL.

Buna göre 17bin002 lira olan asgari ücretli 27BİN270 lira olan açlık sınırının %60,39 altında ücret alarak sadece karnını doyurabilmektedir.

Ağustos ayı verilerine göre Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı, diğer deyişle yoksulluk sınırı da 61 bin 788 TL. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 24 bin 609 TL.

Türkiye’de uzun süredir hız kesmeden artan gıda fiyatları, açlık sınırı altında maaş alan emeklilerin en fazla belini büken harcamalardan.

“Sebze bir nebze alabiliyoruz ama meyve mümkünü yok”

Tek başına yaşayan ve 12 bin 500 lira maaş alan bir emekli düşünüldüğünde “Fiyatlarımız şu an bize göre pahalı. Tabii döküntü mal alırsan ucuzu var. Et zaten hiç alamıyor, Alsa da 250 gram gibi şartlarla. Önceden her şeyi alabiliyordu. Ama şimdi alamıyor. Mesela; karpuz, kavun, şeftali, kayısı, çilek bunlar çok çok pahalı meyveler. Sebzeleri bir nebze alabiliyor ama meyve mümkünü yok kısacası yaşam zor, yaz aylarında bile artık fiyatlar geçmişte düşmediği gibi hala fiyatlar yüksek olduğu gibi pazar tezgahlarında fiyatların artık düşmediğini de söyleyebilirim.

Ocak ayında yapılacak zamdanda bir beklentimiz yok Emekli sendikal haklarımız  olmadığı sürece karamsarız emekli maaşlarının en az 20-25 bin liraya yükseltilmesi lazım biraz rahat hayat için ,  26 yıl boyunca  çalışan ‘Emekli olayım hep gezeceğim, hiç oturmayacağım ,Turlara katılacağım, Otele gideceğim, tatil yapacağım, denize gideceğim’ derken bunların hiçbiri yapamaz hatta düşünemez halde Hiçbir özel yaşantısı kalmadı.

Emeklilerimiz şimdi  asgari ücret düzeyinde maaş zammına bile razı hale geldi.

Türkiye’de en düşük emekli aylığı 12 bin500 lira olarak veriliyor. Taban maaş düzenlemesiyle, kök maaşları en düşük aylığın altında kalanların maaşı Hazine tarafından tamamlanıyor. En düşük aylık alanların sayısı resmi olarak açıklanmazken emeklilik uzmanlarına ve sendikalara göre, ortalama emekli aylığı da bu civarda.

Ocak’da da normal koşullardaki gibi zammın, en düşük emekli maaşı düzenlemesi ile getirilen ek zamlar olmaksızın emekli maaşının kalan kök kısmına yapılması bekleniyor. Emeklilerse, geçmişte hükümet tarafından aylık bağlama oranlarının düşürülmesi yüzünden düşük kaldığını savundukları kök maaşlarına seyyanen iyileştirme yapılmasını ve bunun üzerine enflasyon farkının eklenmesini istiyor. Talepleri, maaşlarının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi ve yaşam hakkı verilmesini istiyor.

Memur ve Emekli Sendikaları Konfedarayonu(MESK) olarak Yapılacak bu zammı biz kesinlikle kabul etmiyoruz. Çünkü yapılan zamlar kök maaşı hedef alarak yapılıyor. Kök maaşa yapıldığı zaman bu zam hiçbir işimize yaramıyor. Yine 12 bin 500 lira yerinde sayıyor. Biz bu zammın yerine asgari ücretin üzerinde bir zam talep ediyoruz. Kök maaşın kaldırılması  veya ortalamanın yükseltılmesi lazım Yoksa bizim emeklilerin durumu çok vahim. Yine 12 bin500 lira maaşa talim edecek. Ortalama yüksek olmadan hesaplanan maaşların ve gelecek zammın sadakadan farkı yok, Sadaka verilse daha iyi olur. O sadakayı da biz kabul etmiyoruz.

Devletin 2008’de çıkarmış olduğu 5510 sayılı yasayla, maaş bağlanma oranlarımız yüzde 70’lerden yüzde 30’a inince otomatik olarak bizim maaşlarımız düştü. Enflasyonun yanısıra milli gelirden de pay alıyorduk. Bunu da kaldırdılar. Bu sefer bize yolunmuş bir kaz misali gibi bir maaş verildi. Bu maaş da şimdiki enflasyonla kıyaslandığı zaman tamamen olduğu yerde kaldı.

Sendikal hakkımız verilerek Emekliler olarak Devletle pazarlık masasına oturmak istiyoruz.

Emeklilerin de memurlar gibi toplu sözleşme yoluyla zam hakkını belirleyebilmesi gerekir. Biz bir sendikayız. Sendikalı olarak maaşlarımızı devletle masaya oturup pazarlık yaparak almak istiyoruz. Geçim standardımızı yükseltmek istiyoruz. Bayram ikramiyemizin de maaş bedelinde olmasını istiyoruz.

Ocak’da rahat, makul yeterli bir zammın hükümetin gündeminde olmaması da düşündürücü Enflasyonun faturasını emekliye, emekçiye ödetmesinler. Şu anda bu faturayı emekliler, emekçiler, halk ödüyor.

 

Nayim Aydın

(MESK)

Kamu ve Emekli Sendikaları Konfederasyonu

Genel Başkan Yardımcısı