Ankara’nın Kızılcahamam ilçesine bağlı Yukarıkese köyü, tarihi geçmişiyle dikkat çekiyor. Eskiden “Yukarı Kilise” olarak adlandırılan bu köy, adını Bizans dönemine ait olan bir kiliseden alıyor.
Candaroğulları Beylerinden İskender Bey döneminde (15. yüzyılın ikinci yarısı) yıkılan kilisenin yerine inşa edilen cami, bölgenin ilginç yapılarından biri. Selçuklu Camii olarak bilinen bu yapı, 17. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor ve 2006 yılında restore edilerek ibadete açıldı.
İPEK YOLU ÜZERİNDE BULUNAN KÖY
Köyün tarihi, Türklerin Anadolu’ya giriş tarihi olan 1071 yılına kadar uzanıyor. Candaroğulları Beyliği sınırları içinde yer alan Yukarıkese, Osmanlılar ve diğer beyliklerle irtibat noktası konumunda önemli bir eğitim ve kültür merkezi olmuştur. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan köy, Asya ve Mezopotamya’nın geçiş noktasında yer alması nedeniyle çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır.
“KİLİSE KÖY” İSMİ YERİNE “KİSE KÖY”
Köyün isminin değişimi, Candaroğlu İskender Bey döneminde gerçekleşmiş. Burada bulunan kilisenin yıkılmasıyla “Kilise Köy” ismi “Kise Köy” olarak değiştirilmiştir. Ayrıca, Seyhamamı kaplıcalarında da bir kilise bulunduğu düşünülüyor. Bu kaplıcalar, Osmanlı döneminde vakıf kurularak şifa arayanlara yardımcı olunması amacıyla kullanılmıştır.
BİRÇOK ÖNEMLİ OLAYA TANIKLIK ETMİŞ
Yukarıkese’nin tarihi, Ankara Savaşı sırasında Timura karşı savaşan Oğuzların Çıtak boyu savaşçıları tarafından dağlık ve korunaklı bu bölgeyi Karpatalara benzetmeleriyle de şekillenmiştir. Bu bölge, güzel iklimi ve şifalı sularıyla dikkat çekmiş, zamanla yaylak olarak kullanılmaya başlanmıştır. Aşiret mensuplarının kalıcı olarak yerleşmesiyle köy, tarih boyunca birçok önemli olaya tanıklık etmiştir. öYukarıkese köyü, geçmişin izlerini taşırken, hem tarihi hem de kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerine kapılarını açıyor.