SAMSUN (AA) – FATİH MEHMET KÜRKÇÜ – Türkiye’nin önemli akarsularından Kızılırmak ve Yeşilırmak’ın yıllık ortalama debisi, 2014-2023 döneminde çoğunlukla uzun yıllar ortalamasının altında kaldı.
Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Kızılırmak ve Yeşilırmak’ta düzenli olarak debi ölçülüyor. Akarsuların 30 yıllık ölçümlerinin ortalamasından elde edilen verilere göre, Kızılırmak’ın uzun yıllar ortalama debisi 85,2, Yeşilırmak’ın ise 149 metreküp/saniye olarak kaydedildi.
Kızılırmak’ta ortalama debi 2014’te 81, 2015’te 72, 2018’de 60, 2019’da 46, 2020’de 54, 2021’de 52, 2022’de ise 63 metreküp/saniyeyle uzun yıllar ortalamasının altında kaldı.
Türkiye’nin en uzun nehri, 2016 yılında 129, 2017’de 88, 2023’te ise 104 metreküp/saniye debiyle uzun yıllar ortalamasının üzerinde aktı.
Yeşilırmak’ta ise ortalama debi 2014’te 64, 2017’de 104, 2019’da 125, 2020’de 133, 2021’de 85, 2022’de 129, 2023’te 136 metreküp/saniye ölçülerek uzun yıllar ortalamasının altında kaldı.
2015 yılında 149 metreküp/saniye debiyle uzun yıllar ortalamasıyla aynı seviyede akan Yeşilırmak, 2016’da 165, 2018’de ise 164 metreküp/saniye ile ortalamanın üzerinde aktı.
– Bu yıl debi Kızılırmak’ta ortalamanın üstünde, Yeşilırmak’ta gerisinde
Bu yılın ilk 9 aylık verilerine göre ortalama debi doğduğu yerden Karadeniz’e dökülene kadar ölçümlerde Kızılırmak’ta 92 (uzun yıllar ortalamasının üstü), Yeşilırmak’ta 94,1 (uzun yıllar ortalamasının altı) metreküp/saniye olarak kayıtlara geçti.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Bahadır, AA muhabirine, Yeşilırmak Havzası’nda son 10 yılda yağış değerlerinde yüzde 1 gibi çok küçük azalma olduğunu söyledi.
Buna karşın Yeşilırmak’ın debisinin uzun yıllar ortalamasının altında kaldığını belirten Bahadır, “Azalmayı doğrudan doğruya yağışa bağlamak doğru olmaz. Havza içinde yaşayan nüfusun artması, tarımda, içme suyunda ve turizm faaliyetlerinde yararlanılması su kaybına neden oluyor. Özellikle Yeşilırmak üzerinde yapılan akım ölçümlerinin düşmesindeki temel sebebin daha çok kullanımla alakalı olabileceğini düşünüyorum.” dedi.
Kızılırmak’ın ise daha geniş bir havza olduğunu vurgulayan Bahadır, ırmağın Orta Anadolu’yu yay gibi çizdiği kısımda akımda düşüş olduğunu belirterek, “Bu sahada bir miktar yağışın da azaldığını görüyoruz. Yağışın azalması, akımın azalmasına neden oluyor ama tek başına bu açıklama yeterli değil çünkü havzanın içinde birçok yerleşim alanı ortaya çıkmış, tarımda, hayvancılıkta suya ihtiyaç artmış. Son zamanlarda özellikle kar yağışının azalması da bunu olumsuz etkiledi.” diye konuştu.
Kızılırmak’ın birçok kaynaktan beslenen bir akarsu olduğuna dikkati çeken Bahadır, şunları kaydetti:
“Kar erimesi, yer altı suları ve yağıştan besleniyor. Dolayısıyla yağış miktarlarının azalması, akımın bir miktar düşmesini sağlamıştır ama doğrudan doğruya, ‘Yağışın azalmasıyla Kızılırmak Nehri’nin akımı düştü’ demek çok net bir ifade değil. Bunu söylediğimizde havzadaki tüm ölçümleri almamız lazım. Barajlara suyun ne kadar girdiğinin ve ne kadar çıktığının bile ölçülmesi lazım. Yer altında ne kadar su kaybımız var. Özellikle ne kadar kullanıldığını bulmamız lazım. Karadeniz kıyısına geldiğimizde, Samsun’da her iki akarsuyumuz da denize ulaşıyor. Oysa Samsun’daki yağış verilerine baktığımızda bu durumu ortaya koyamıyoruz. Verilere baktığımızda bırakın yağışta azalmayı, bir miktar artış görüyoruz.”
– “Nüfus arttıkça sulama ve içme suyu gibi kullanım ihtiyaçları da artıyor”
DSİ Samsun 7. Bölge Müdürlüğü Havza Yönetimi İzleme ve Tahsisler Şube Müdürlüğü Rasatlar Başmühendisi İmdat Karaman ise Kızılırmak Havzası’nda ana ve yan kollar dahil 129 noktada, Yeşilırmak Havzası’nda ise 92 noktada anlık seviye kaydı yapıldığını dile getirdi.
Havza genelinde ana kollarda ve denize dökülen noktalardaki istasyonlarda sürekli seviye ve debi ölçümü yapıldığını anlatan Karaman, Samsun’un Çarşamba ilçesinden denize dökülen Yeşilırmak’ın yıllık ortalama debisinin düştüğüne dikkati çekerek, “Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün verilerine baktığımızda, yağışlarımızda son 10 yılda yüzde 1 civarında düşüş var. Demek ki havzada kullanımımız, suya ihtiyacımız artmış. Akışın azalması tek başına iklimsel değişikliğe bağlanamaz. Nüfus arttıkça sulama ve içme suyu gibi kullanım ihtiyaçları da artıyor.” dedi.
Kızılırmak’ın ise birçok şehirden geçerek Samsun’un Bafra ilçesinden denize döküldüğünü dile getiren Karaman, Kızılırmak Havzası’nda son 10 yılda yağış değerlerinde yüzde 16 gibi bir düşüş olduğunun ancak nehrin debisinin bazı yıllarda daha yüksek oranda düştüğünün altını çizerek, “Bu, iç bölgelerde suyu biraz daha fazla kullanıyoruz anlamına geliyor. Her iki nehrimiz de doğal akım olan nehirler değil. Bunların üzerinde birçok su yapısı ve hidroelektrik santrali var. Doğal olarak her yağan suyu aşağı indiremiyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
Karaman, dünyada su kullanımının yıldan yıla arttığını, bundan sonraki yıllarda da giderek artacağını belirterek, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini sözlerine ekledi.