Tokat’ın Niksar İlçesi Hüseyingazi köyünde, taş ocağının ÇED muafiyeti ile faaliyet göstermesi tartışmalara neden oldu. Türk Medeni Kanunu’na göre “mütemmim cüz” olarak tanımlanan bir nesnenin temel parçası olma durumu, bu taş ocağının karayolu projesinin ayrılmaz bir parçası olarak gösterilerek ÇED muafiyeti sağlanmıştı. Ancak köy halkı ve çevre örgütleri bu duruma itiraz ediyor.
23 Haziran 1997 tarihli ÇED Yönetmeliği’nin yayımlanma tarihinden önce Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından projesi ve güzergahı belirlenen Aybastı-Reşadiye Ayr.-Başçiftlik-Niksar yolu inşaatı için Hüseyingazi köyünde II-A grubu taş ocağı projesi başlatıldı. Başvurusu ÇED Yönetmeliği’nden önce yapıldığı için taş ocağı ÇED süreç ve işlemlerinden muaf tutuldu. Muafiyet gerekçesi olarak bu projenin karayolu inşaatının ayrılmaz bir parçası yani mütemmim cüz’ü olduğu belirtildi.
Köylüler ve çevre örgütleri, taş ocağının tarıma ve çevreye verdiği zararları dile getirdi. Taş ocağı faaliyetlerinin toprağın üst katmanını sıyırarak erozyona neden olduğu, patlatmalarla taban suyu yapısını değiştirdiği, heyelan ve çökmelere yol açtığı, yaydığı tozlar ile bitki çiçeklerinin döllenmesini engellediği ve tarımsal verimi düşürdüğü belirtildi.
TEMA Vakfı Tokat İl Temsilcisi Oğuzhan Aydın, Hüseyingazi köyünde tarımsal üretimin önemine dikkat çekerek, taş ocağının ÇED muafiyetinin iptal edilmesini talep etti. Aydın, “2020 yılında dönemin Valisi Ozan Balcı tarafından 20 bin adet ceviz fidanı dağıtılan ve ceviz üretiminde cazibe merkezi yapılmaya çalışılan Hüseyingazi köyünde, taş ocağının ÇED süreci başlatılmalı ve mütemmim cüz ifadesi yeniden gözden geçirilmelidir” dedi.
Oğuzhan Aydın, taleplerinin hukuksal yönden takipçisi olacaklarını belirterek, kamuoyuna saygılarını sundu. Yetkililerin, tarımsal üretimi korumak adına harekete geçmesi ve taş ocağının köyün bütünleyici parçası olmadığını kabul etmesi gerektiğini ifade etti.